Eski İngiltere Başbakanı David Cameron Dışişleri Bakanı olarak siyasete geri döndü

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın kabinesindeki büyük değişiklik kapsamında eski Başbakan David Cameron aktif siyasete sürpriz bir dönüş yaptı.

Cameron, Filistin’e destek amaçlı gösterilere yaklaşımı nedeniyle eleştirilere maruz kalan Suella Braverman’ın yerine James Cleverley’nin İçişleri Bakanı olarak atanmasının ardından boşalan Dışişleri Bakanlığı koltuğunun yeni sahibi oldu.

Milletvekili olmadan göreve gelmesinin önünü açmak için Lordlar Kamarası’na ömür boyu üye yapılan Cameron, dışişleri bakanlığı görevini kabul ettiğine ilişkin sosyal medyada uzun bir paylaşım yaptı.

Cameron, paylaşımında Ukrayna’daki savaşa ve Orta Doğu’daki krize dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu derin küresel değişim döneminde müttefiklerimizin yanında durmak, ortaklıklarımızı güçlendirmek ve sesimizin duyulmasını sağlamak hiç bu kadar önemli olmamıştı. bu ülke.” dedi ki

Cameron, “Son yedi yıldır siyasetin dışında olmama rağmen, on bir yıllık Muhafazakar Parti liderliği ve altı yıllık Başbakanlık deneyimimin, Başbakan’a bu hayati zorlukların üstesinden gelmesinde yardımcı olmamı sağlayacağını umuyorum” dedi. dedi. dedi. o yazdı.

Cameron neden geri döndü?

Cameron’un 2016’daki Brexit referandumunu kaybetmesinin ardından hem başbakanlık hem de milletvekilliği görevinden istifa etmesi ve Sunak hükümetinde siyasete dönmesi ülke basınında tartışmalara yol açmıştı.

Görüşmelerde, İsrail basınının bazı kesimlerinin “şimdiye kadarki en İsrail yanlısı başbakan” olarak nitelendirdiği Cameron’un bölgedeki kriz konusunda nasıl bir çizgi izleyeceğinin bilinmesi istendi.

Bazı tartışmacılar, Cameron’un atanmasının, gelecek yıl mayıs ayında yapılacak genel seçimleri Başbakan Sunak hükümeti açısından öncelik haline getirdiğine dikkat çekti.

Cameron ayrıca paylaşımında kararının ardındaki düşüncenin bu olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Bazı bireysel kararlara katılmasam da, Rishi Sunak’ın “Örnek bir liderlik sergileyen” güçlü ve yetenekli bir Başbakan olduğu benim için açık. zor zaman. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu güvenlik ve refaha kavuşmasına yardımcı olmak istiyoruz.” ve genel seçimler geldiğinde ülkeye teslim edilebilecek, Birleşik Krallık’a hizmet eden mümkün olan en güçlü ekibin bir parçası olmak istiyorum” diye yazdı.

“Hükümetin Son Çabaları”

2010-2016 yılları arasında başbakanlık yapan David Cameron, özellikle partinin merkeze yakın kanadında birleştirici bir figür olarak görülüyor.

Ancak günümüzün ekonomik, sosyal ve siyasi hayatında etkisi yoğun olarak hissedilen Brexit referandumunu uygulayan ve kemer sıkma politikalarının mimarı olan başbakan olarak çoğu zaman eleştirilerin odağında yer alıyor.

Nitekim ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin gölge dışişleri bakanı David Lammy, atamaya sosyal medyadan tepki göstererek, “David Cameron felaket bir başbakan oldu. Bu, yeteneksiz bir hükümetin son dönemidir” dedi. ve fikirler. Uluslararası krizin ortasında Sunak, milletvekillerinin bile hesap soramadığı, geçmişten gelen seçilmemiş bir başarısızlıktır. dedi.