İYİ Parti’den 81 ilde eş zamanlı ’25 Kasım’ açıklaması: ‘Kadının en güvende olması gereken yer mezarı hâline geldi’ – Son Dakika Siyaset Haberleri

İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Genel Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı.
İzmir’de açıklama, partinin il başkanlığındaki İzmir İYİ Parti İl Başkanı Ülkü Doğan tarafından yapıldı.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirleri sıralayan Doğan, mevcut hükümetin kadınları korumada başarısız olduğunu söyledi.
Doğan şunları söyledi:
“Bugün 25 Kasım… Kadına yönelik şiddetle mücadele günü değil, AKP iktidarı döneminde sayıları her geçen gün artan, ölen kadınların ve korunmasız yaşamların acı günüdür. Ülkemizde 2025 yılında yani 328 günde şüpheli ölümler dahil 482 kadın hayatından çıkarıldı. Hemen hemen her gün en az bir kadın öldürüldü. Kadınların yüzde 65’i evlerinde öldürüldü. Geçen yıl bu oran 482 kadındı. Yani kadınların en güvende olması gereken yer artık mezar haline geldi.
Koruma kararı olmasına rağmen 9 kadın öldürüldü. Kadın, devleti yöneten hükümete döner, “Beni koruyun” der ve karar verilir… Ama bu koruma sadece bir kağıt parçası olarak kalır. Hatta kadının kapıyı açıp İçişleri Bakanı tarafından öldürülmesiyle de suçlanıyor. Bu tablo açıkça hükümetin kadına yönelik şiddeti öncelik olarak görmediğini gösteriyor.
Kadın cinayetleri bireysel bir sorun değildir; Bu sosyal, kültürel ve politik bir konudur. Sorunun toplumun tüm kesimleriyle birlikte ele alınması ve çözüm bulunması gerekiyor. Kadına yönelik şiddetin temelinde kadınları eşit birey olarak görmeyen zihniyette, cezasızlıktan yana olan adalet sisteminde ve koruma mekanizmalarının etkisiz olmasından kaynaklanmaktadır. Giyim, iş, eğitim, boşanma, iş, söz, seçim… Bu bahaneler kadınların ölüm sebebi olmaya devam ediyor.
“KADININ KORUNMASINDAN SORUMLU KURUMLAR NEDEN GÖREVLERİNİ YAPMIYORLAR?”
“İYİ partisi olarak hükümete soruyoruz: Neden hala caydırıcı yaptırımlar yasalaşmıyor? TBMM neden acilen toplanıp şiddete karşı yaptırımları sıkılaştırıyor? Neden haksız tahrik indirimleri kaldırılmıyor? Neden hala “iyi hal” adı altında katillere indirim yapılıyor? Koruma kararları neden kağıt üzerinde kalıyor? Kadınların korunmasından sorumlu kurumlar neden görevlerini yapmıyor ve hesap vermiyor? Şiddetle Mücadele Komisyonu’nun üzerinden 4.5 ay geçti. TBMM’de kurulan Kadına Karşı Derneği, raporunu TBMM Başkanı’na sundu. O tarihten bu yana 106 kadın daha hayatını kaybetti.
Bunu sormayacak ve hesap vermeyecek misiniz? Bir çözüm var mı? Zor değil. Dünyada etkili olduğu kanıtlanmış yöntemler var: Etkili koruma sistemleri, zorunlu hale gelen elektronik kelepçe, hızlı müdahale ekipleri, cezasızlığı ortadan kaldıran açık ve ağır yaptırımlar, uzmanlaşmış kolluk birimleri, suçlulara yönelik zorunlu rehabilitasyon programları, kadına yönelik şiddet vakalarında uzman mahkemeler. Ama bunlar önce liyakat, sonra irade, samimiyet ve siyasi cesaret gerektirir.”
“KADIN CUMHURİYETTİR, CUMHURİYET KADINDIR”
İYİ Parti’nin geçen yıl kadına yönelik şiddet başta olmak üzere şiddet ve şiddetle mücadele konulu bir seminer düzenlediğini, sorunların tespit edildiğini ve çözüm önerilerinin sıralandığını kaydeden Doğan, şöyle konuştu:
“Kadınların eşit haklara sahip bireyler olarak hiçbir gücünün olmadığı bir toplumda şiddet hiçbir zaman sona ermeyecektir. Bu nedenle şiddeti önlemenin en kritik ve acil üç adımı; toplumun yarısını oluşturan kadının statüsünün güçlendirilmesi ve temsilde eşitliğin sağlanması olmalıdır. Faillerin hiçbir aftan yararlanmaması, kadın cinayetlerinde uygulanan haksız provokasyonların ve iyi hal indirimlerinin ortadan kaldırılması, caydırıcı yaptırımlar getirilerek cezasızlık algısının ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Şiddeti ortadan kaldıracak koruyucu ve önleyici tedbirlerle güçlü ve hızlı bir devlet mekanizmasının kurulması. Kadınları ve çocukları dahi koruyamayan bu iktidar kimseyi koruyamaz. Kadını yaşatamayan bir ülke, geleceğini de yaşatamaz. İYİ Parti’nin hedefi, Atatürk’ün “Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadınların eseridir” sözünden yola çıkarak kadınları eşit haklara sahip vatandaşlar olarak hayatın tam merkezine ve hak ettikleri yere konumlandırmaktır. “Kadın Cumhuriyettir, Cumhuriyet kadındır.”



