Ukrayna’ya Batı’dan darbe – Son Dakika Dünya Haberleri
Barış müzakereleri öncesinde Rusya'ya mümkün olduğu kadar zarar vererek en olumlu sonucu elde etmeye çalışıyor. Ancak Batı'dan savaşın daha da uzayacağına dair mesajlar geliyor. İşçi Partisi hükümetinin açıklamalarından İngiltere'deki iktidar değişikliğinin dış politikada ciddi bir değişikliğe yol açmadığını görüyoruz. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, İşçi Partisi konferansında yaptığı konuşmada, savaşın 2026 yılında da devam etmesinin beklendiğini söyledi. Bu savaşın kısa sürede sona ermesi ihtimali olmasına rağmen İngiltere bunu engelledi, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, imajını koruyarak Putin'e geri çekilme fırsatı vermeyeceklerini ve bunun sonucunda savaşın böyle bir çıkmaza girdiğini söyledi.
İngiltere aynı zamanda ABD yönetimini uzun menzilli füze kullanımına ikna etmeye çalışıyor. Ancak Batı'dan Ukrayna'ya savaşın devam etmesi yönünde sinyaller gelirken, Batı'dan birileri de Ukrayna yönetimine beklenmedik engeller çıkarıyor. Bunlardan en önemlisi Polonya'dır. Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Kiev'de yaptığı konuşmada, Kırım'ın Ukrayna için önemli olduğunu ancak Putin yönetimi için de önemli olduğunu söyleyerek, geçici çözüm önerdi. Polonyalı bakan, Kırım'ın 10 yıl süreyle Birleşmiş Milletler kontrolüne verilmesini, 10 yıl sonra da yarımadanın kime ait olacağı konusunda referandum yapılmasını öneriyor. Kırım, uluslararası toplum tarafından Ukrayna toprağı olarak kabul edilirken, her zaman “Ukrayna'nın Batı dünyasındaki avukatı” olarak anılan Polonya, Ukrayna'nın egemenliğine meydan okuyacak bir öneri ortaya koyarak Kiev üzerinde soğuk duş etkisi yarattı.
Asıl soğuk duş etkisi Polonya'nın Ukrayna'yı soykırımla suçlamasıyla ortaya çıktı. Mesele şu: 2. Dünya Savaşı sırasında Ukrayna'nın batısında kurulan ve bir tarafta Sovyet kuvvetlerine, diğer tarafta Polonya gerillalarına karşı savaşan Ukrayna İsyan Ordusu'nu ve kurucusu Stepan Bandera'yı duymuşsunuzdur. Bunlar, son 10 yıldır Ukrayna'da ulusal kahraman ilan edilen, ancak Rus yetkililerin Nazilerle özdeşleştirdiği kişiler. 2014 devrimi öncesinde bu örgüt özellikle batı Ukrayna sakinleri tarafından bir kahraman olarak görülüyordu. Bu örgütü ve Bandera'yı açıkça övmek ülkenin birçok yerinde tepkilere neden olabilir. Ukrayna'daki 2014 devrimi dengeleri değiştirdi. Üstelik bu savaşla birlikte Bandera'ya yönelik eleştiriler adeta Rusya yanlısı olmakla eş tutulmuştu. Ancak şimdi Bandera ve örgütüne yönelik en sert suçlamalar, Rusya ile yaşanan çatışmada Ukrayna'yı destekleyen, hatta bu konuda Ukrayna'yı cesaretlendiren Polonya'dan geliyor. Polonya yönetimi, bu örgütün Polonyalılara soykırım yaptığını iddia ediyor ve Ukrayna'yı bu durumu kabul etmeye çağırıyor. Hatta Ukrayna ile ilişkilerde çok daha ılımlı bir çizgi izleyen Başbakan Donald Tusk bile “Ukrayna'nın bazı tarihi gerçekleri kabul etmeden AB'ye üye olamayacağını” ifade etti.
Bu patlamalar karşısında Ukrayna'daki milliyetçi çevreler, “Bir düşman daha kazanma lüksüne sahip olamayız” diyerek, “Tarihi tarihçilere bırakalım” demeye başladılar. Ancak iki ülke arasındaki ilişkiler gerginliğini koruyor. Ukrayna bir kez daha iki ateş arasında kalmanın acısını yaşıyor.